Maaliyetle ilgili yazılara bloğumda sık sık yer veriyorum. Seyahatlerdeki maaliyet başlığının çok göreceli olduğunun farkındayım.
Bir kaç yaz önce tam da bu zamanlar Fransız Riveriasının altını üstüne getiriyorduk. Marsilya’dan başlayan yolculuğumuz adım adım şehirleri, köyleri, lavanta tarlalarını ziyaret ederek Monaco’ya kadar devam etmişti.
Son dönemde Küçükköy’ü duymayan kaldımı bilemiyorum. İnanılmaz bir değişimin hikayesi burası. Bundan bir kaç yıl öncesine kadar unutulmuş ve yıkılmaya yüz tutmuş tarihi Rum evlerinin olduğu küçücük bir beldeydi burası.
Haftaya güzel başlayalım dedik ve @northfoxworks ile birlikte seyahatseverlerin keyifle kullanacağını düşündüğümüz bir paket hazırladık.
Tüm yıl gezdiğim şehirlerde fiyat- kalite dengesi muazzam olan otelleri bloğa ekliyorum.Yolunuz bu şehirlerden birine düşecek olursa gönül rahatlığıyla bu otelleri/hostelleri vb. tercih edebilirsiniz.
Geçen sene başında yine tüm yıl için seyahat rotalarımı oluşturmuş, hayaller kurmuştum. 2017 yılında oldukça şanslıymışım aslında. Yazıya dönüp baktığımda bir çok yere gidebildiğimi görüyorum. Darısı 2018 başına…
Türkiye’nin ilk seramik sanatçısı Füreya Koral’ın ölümünün 20.yılında kendisi anmak amacıyla bu zamana kadarki en kapsamlı Retrospektif sergi Akaretler sıraevler de açılmıştı. Geçtiğimiz haftasonu nihayet bu sergiye gitme fırsatını buldum.
Bence Eylül ayı İstanbul’un en güzel zamanlarından. Bir kere insanlar yavaş yavaş tatilden şehre dönüyor yani festivaller, etkinlikler pıt pıt çıkıveriyor gündeme, e İstanbul Bienali, moda haftası başlıyor.
Peki Kapadokya’ ya geldik en güzel gün doğumu ve batımı nerede izlenir diye sıralayacak olursak;
Seyahate çıkmadan önce detaylı bir araştırma yapıp, sayfalarca not alırım. Görülmesi gereken tarihi binalar, müzeler, en yeni &farklı mekanlar, alışveriş durakları ve daha bir çok yer ile bu liste uzar gider. Ancak bazı şehirler var ki metro durakları bu listeye alınmalı.