Kışın Avrupa’da nereye gitsek acaba diye sorulduğunda ilk cevabım hep Prag’ gittin mi olur. Gitmediysen muhakkak tavsiye ederim. Her mevsimde ziyaret edilebilecek muhteşem bir şehir Prag ancak kış aylarında bir şeyler oluyor bu şehre daha da bir güzelleşiyor sanki. E malum kış aylarını yaşadığımız şu günlerde sırayı Prag’a getirmek istedim.
Gerçi dışarıdak havanın pek haberi yok gibi. Eylül görünümlü Kasım yaşıyoruz… İtiraf edelim ki özledik artık yağmuru,kar yağışını ,kalın hırkaları, eldivenleri. Giyelim kazakları ,çekelim çizmeleri, takalım atkıları bitsin bu çile. Artık kat kat giyinmekten bıkan bir ben miyim? Üstümde tshirt , ince kazak, hırka, yanımda şal, şemsiye , güneş gözlüğü ! derken evden kavimler göçü modunda çıkıyorum. Neyse ben konuyu dağıtmadan size biraz Prag öveyim.
Almanya ‘da Erasmus yaptığım şehir Prag’a araba ile sadece 2-2,5 saat uzaklıktaydı. Dolayısıyla bizim haftasonu ‘bonus’ şehrimiz oluverdi Prag. Nihayet Türkiye de de aktif olan Blablacar’ın benzeri olan Almanya da ‘mitfahren’ olarak bilinen sistemle 7€ yola verip, 5€’ya hostelde kalıp, üstüne biranın sudan ucuz olduğu efsanesini gözlerimle de gördüğüm şehir Prag. Kış aylarında ziyaret ettiğimden Noel dönemi kurulan ışıl ışıl pazarlar hem göze hitap edip, yemek konusunda da envai çeşidi bir araya getirince , çok keyifli hafta sonlarını geçirdiğim biricik şehrim oldu kendisi.
Ulaşım;
An itibariyle bir çok havayolu şirketinin Prag’a uçuşları bulunuyor. Kampanyaları takip ederseniz oldukça ucuza biletler kapabilirsiniz. Prag şehrinde tek bir havaalanı bulunuyor. Havaalanından merkeze gitmek için opsiyonlar biraz kısıtlı çünkü şehrin merkezine giden direkt metro ve tren bulunmuyor. Öncelikle otobüs ile en yakın metroya kendinizi atmanız gerekecek. Bunun için yapmanız gereken en 119 numaralı otobüsü kullanıp Nadrazi Veleslavin durağında inip metroya ulaşmak. Buradaki linkten diğer otobüslerle ilgili detaylar bulabilirsiniz.
Şehir içinde ise otobüs, metro, tramway her türlü toplu taşıma imkanı mevcut. Açıkçası ben her seferinde bol bol yürüdüm. Yani Prag için önerim; Yürüyün, yürüyün, yürüyün! Çok gerekli durumlarda metro kullandım. Bunun içinde belirli süre sınırsız kullanımı içeren bileti kullanabilirsiniz. 30 dakika geçerli bilet 24 CZK , 90 dakika geçerli bilet ise 32CZK
Para birimi;
Çek Cumhuriyeti resmi para birimi Çek Korunası ve güncel durumda 1TL=7,64 CZK
Konaklama;
Eğer daha evvel hostelde kalmadıysanız Prag kesinlikle başlamanız gereken bir yer. Hostel kültürü oldukça yaygın. Prag seyahatlerimde genellikle hostel kullandım. Ancak hostelde kalamam diyenler için ortalama 200-300 TL ‘ye merkezde bir otel bulmanız mümkün. Öneri olarak Hotel Sovereign Prague tercih edilebilir.
Görülecek yerler
Prag Orta Avrupa’nın en güzel şehirlerinden. Vltava nehrinin her iki yakasına yayılmış ve bu yakaların birbirinden şık köprülerle bağlandığı bir şehir. II.Dünya savaşında hiç zarar görmeden çıkmayı başardığı için tarihi yapıların orjinalliği güzelliğini daha da artırıyor.
Öte yandan yürümeyi seviyorsanız bu şehre aşık olacağınıza emin olabilirsiniz. Caddelerinde gezerken buram buram tarihi adımlıyorsunuz. O kadar çok kişiye tavsiye ettim ki bu şehri ;giden herkes muhakkak sevdiği birşeyler buldu. Gezilecek yerlere geçmeden minik bir not. Birkaç saatlik ya da bir günlük bir şehir değil Prag, tur programlarında çok az vakit ayırıyorlar. Mümkünse ayrı bir plan yapıp hakkını verin. İkinci minik not: Prag resimlerini arşivlediğim klasörde bir takım problemler yaşadığımdan iki resmi internetten ekledim. Ayrıca arkadaşım Sebastian’ın o kadar güzel resimleri vardı ki Prag ile ilgili onlarıda ekledim. Kendisine teşekkürüm çoktan iletildi burdan da ayrıca gidiversin.
Old Town
Tabiki adedi bozmadan şehri ‘Eski şehir’ olarak adlandırılan bölge ile gezmeye başlamalı. Merkezde Eski Kent Meydanı yer alıyor. Bolca kafe ve hediyelik eşya dükkanları ile her daim turistlik kalabalığın vazgeçilmez adresi.Eğer Kasım sonu Aralık ayı gibi şehirde olacaksanız bu meydan Noel pazarınında kurulduğu alan.
Astronomik Saat kulesi
Dünya’ nın çalışan tek Astronomik Saati Eski Kent Meydanı’nda yer almakta. Her saat başı saatin üzerindeki figürler mini bir gösteri sunuyor. Bu figürlerin her biri ayrı bir kavramı sembolize ediyor. Örneğin ayna tutan figür kibir , elinde altın kesesi olan açgözlülüğü, mandolin çalan figür eğlenceği ve zevki, iskelet figürü ölümü sembolize ediyor. Sanırım bu esnadaki çılgın turistlik kalabalıktan bahsetmeme gerek yoktur. Astronomik saat aslında kule biçiminde ve tepesinden güzel bir meydan ve Prag manzarası sizi bekler.
Meryem Ana Kilisesi
Hani Prag ile ilgili araştırmaya giriştiğinizde resimlerde karşılaşacağınız ihtişamlı iki kulesi ve güzelliği ile dikkatiniz çeken bu kilise Meryem Ana Kilisesi ve Eski Şehir Meydanı’na gelmişken görmeniz gerekenlerden.
Dans eden ev(Dancing Building )
Vlado Milunic ve Frank Gehry tasarımı olan bu bina aslında günümüzde ofis olarak kullanılıyor. Binanın dans ediyormuş gibi görülmesi Prag’ın turistlik noktalarından biri haline gelmiş kendisini. Zaten muhtemelen Vltava nehri kenarında bir yürüyüş yapacaksınız , bina nehrin kenarında yer aldığından görmemeniz zor ihtimal. Oldukça ilginç bir yapı. Görülmeli. (resim wikipedia alıntı)
St. Nicholas Kilisesi
Listeye alınması gereken bir başka güzel kilise.Bu kilisenin özellikle içerisini görmenizi tavsiye ederim.
Charles Köprüsü
Prag şehrinin bence en güzel yanı inanılmaz zarif köprüleri. Charles Köprüsü ise bunlardan en güzeli ve en meşhur olanı. Üzerindeki heykeller ile diğerlerinden kolaylıkla ayırabilirsiniz, bir de tabi her daim turist akınına uğradığında elinizdeki haritaya bakarken kafanız karışmayacaktır,kalabalığa doğru devam edin.
Köprünün üstünde 30 civarı heykel ve bir çok sanatçıların minik tezgahları bulunmakta. Ayrıca dilek tutacağım çılgınlığına kapılan insanların ellerini sürmelerinden mütevellit renginin açılmasına neden olduğu bir heykelde mevcut. Köprüden manzarada pek bir güzel hani. Köprünün üzerindeki heykellerden biri ise bir Osmanlı Yeniçerisine ait.
Dip not: Ne yapıp edip, akşam buraya tekrar gelin. Gece ışıklandırılması ile burası bir güzel , pek bir güzel oluyor.
Kafka Müzesi
Kafka severler toplanın. Prag’a gelmişken ünlü yazarın müzesini ziyaret etmeyi atlamamak lazım. Charles Köprüsü yakınında yer alıyor.
Giriş 200 CZK
Prag Kalesi ve Civarı
Burayı bir bölge şeklinde yazmak istedim. Kale bölgesinde adı üzerinde Prag Kalesi, bu zamana kadar gördüğüm en ihtişamlı kiliselerden biri olan St.Vitus Katedrali yer almakta. İlginizi çeker ise kale girişinde her saat başı nöbetçilerin değişim ritüeli mevcut. St. Vitus Katedrali ise mimariye biraz ilginiz var ise uzun süre zaman geçireceğiniz bir yer. ‘Adamlar yapmış’ diyor insan.
Katedral ve kaleden sonra zamanında entelektüellerin yaşadağı (Franz Kafka’nın bir dönem yaşadığı evinde içinde bulunduğu(eve ücretli giriş mevcut)) minik evleri ile ünlü Altın Yol görülebilir.Sokakta bol bol hediyelik eşyacıların yer aldığını belirteyim.
Oyuncak Müzesi
Sunay Akın’ın kitabını okurken altını çizip bir gün mutlaka gidip göreceğim dediğim listeme eklemiştim burayı. Bir şehirde oyuncak müzesi varsa es geçmeyenlerdenim.
Kale bölgesinde yer alan müzede Antik Yunan döneminden başlayıp,İkinci Dünya savaşı döneminden kalan oldukça eski oyuncaklar, yakın geçmişteki oyuncaklar ve Barbie’nin yıllar içindeki değişimi, hatta neredeyse normal insan boyutundaki bir versiyonunu görmeniz mümkün.
Giriş;60 CZK
Adres; Jiřská 4, Prague 1 (Kale civarı)
Strahov Manastarı Kütüphanesi
Dünya’nın en güzel kütüphanelerinde biride Prag da ve Strahov Manastarı içinde yer alıyor. Kütüphane ve Manastır’ı gezmek için düzenlenen özel turlardan birine katılabilirsiniz. Kütüphane girişi tabiki ücretsiz ancak özel tur ile gezmek isterseniz ücretli.
Adres: Strahovske nadvori 1, Strahov, Castle District, Prague 1
Petrin Tepesi ve Televizyon Kulesi
Petrin tepesi yeşillikler içinde bir alan ve Prag’da vaktiniz varsa kesinlikle görmeniz gereken bir yer. Bu alanda bulunan televizyon kulesi Paris’te bulunan Eyfel Kulesi’nin dörtte biri büyüklüğünde. Görüntü itibariyle de oldukça benziyor zaten.Güzel bir Prag manzarası için gidilmeye değer. Bu arada ciddi şekilde sallandığını söylemem lazım. Benim gibi yükseklik korkusu olanlarda hafif bir panik yaratmıyor değil. Finiküler ile ulaşmak mümkün ancak benim gibi yürümeyi seviyorsanız 30-40 dakikada ulaşabilirsiniz.
Bitirmeden gelen minik notları
- Şehride ingilizce konusunda problem yaşamazsınız
- Ülkenin Schengen kapsamında olduğunu ve vize istediğini ne olur ne olmaz yine yazalım buraya
- Prag biraları Dünyaca ünlü. Denemeniz gereken lokal bira ve alkolleri sıralayalım hemen; Kozel,Cerna Hora,Absinth,Becherovka,Pilsner Urguell
- Prag’a gelmişken Goulash çorbası içmeden ve gözlerde kalp oluşturan Trdelnik tatlısı yemeden dönmeyin
- Genel olarak Çekler oldukça cana yakın ve yardımseverler.Hatta bir seferinde Almanya’dan Prag’a giderken pasaportumuzu yanımıza almayı unutmuştuk. Bu nedenle yolculuklarına ortak olduğumuz çift bizim gereksiz stresimizi hafifletmek adına yolu uzatıp güzergahı değiştirmişti.Konaklama içinde yardımcı olmuştu.
- Şehir gündüz ayrı gece ayrı güzel. Gündüz gördüğünüz yerleri akşam ışıklandırılmış halde tekrar görmeyi unutmayın.
NOT: Kütüphane ve dans eden ev resimleri yazıda bahsettiğim sebepten ötürü internetten alıntıdır:)Bilginize.
Sevgiler ve bol seyahatler…
İlki yılbaşında olamk üzere 2 kez gittiğim halde fotograflara bakınca yeniden gidesim geldi.
Emeğine yüreğine sağlık..
En kısa zamanda yeniden gidebilmek dileğiyle….
Teşekkürler:) yine gidilmeli.